Yokluğunda seni özledik.
Sana değen rüzgarı seni örten bulutu özledik. Özlemeyi özlenilmeyi sevmeyi sevilmeyi sevindirmeyi sevindirilmeyi özledik Efendim.
Aşkı gözyaşını müsamahayı ahlakı adabı ihsanı irfanı iz'anı feraseti basireti şecaati celadeti adaleti meveddeti muhabbeti özledik.
İzzeti hikmeti fıtratı şefkati hürmeti devleti özledik.
Senden sonra tefrika meşrebimiz taklit mezhebimiz cehalet mektebimiz atalet fıtratımız hamakat şöhretimiz ihanet sıfatımız küffar velinimetimiz oldu.
Efendim
Sen kendini 'abduhu ve rasuluhu: O'nun kulu ve elçisi' olarak takdim etmiştin. Sana iman eden bazıları sana hürmet adı altında seni kulluktan 'kurtarıp' melekleştirerek hayattan dışladılar. Bu ifrata karşı başka bazıları da tefrite sapıp seni 'güzel örnek' olmaktan çıkarıp bir 'postacı' bir 'ara kablosu' seviyesinde görerek hayattan dışladılar.