Semire Fakih'in bloğundaki yazılarını ilk okuduğumda doğrusu şaşırmıştım... Çünkü düz yazıda şiirsel üslubu bu kadar ustalıklı ve gerçekçi kullanan bir kalemi edebiyat alanında ustam olarak kabul ettiğim Cevat Şakir Kabağaçlı'dan bu yana görmedim diyebilirim. Acıları yaşayan ama acılarla yaşamaktan yılmayan... Sendeleyen ama pes etmeyen ve içindeki acı çeken sevgiyi de acı çeken sevgiliyi de ana kucağı gibi kucaklayan kollarını ve yüreğini açıp yılmadan onu koruyan onu yaşatan biricik bir sessiz savaşçı ve cesur bir sevgi üstadıdır Semire Fakih.
Haldun Sevel
Ustura Kemal'in Yazarı ve Çizeri
"...Sorarım şimdi sana bu kaçıncıdır yokluğundan üşüyen yüreğimi anlattığım yazı?
Ya kaç derecedir aynı hikayelerde soğuktan titreşen cümlelerimin ayazı?
Artık umut bile uğramıyor mahcubiyetinden çiçek desenli yüreğime. Ensest bir ilişki içine girdi kelimelerim kan bağı olan harflerimin birbiriyle sevişmesinden...
Ne kadar desem de "Ayrılın! Hep hüzün doğuruyorsunuz" diye... çıkarı yok!
Kağıdı günaha yatak yapıyor terbiyesiz harflerim benim.
Keşke görebilseydin yokluğundan oluşan gülen dudağımın kıyısındaki hüznü...
Keşke hakkımıza düştüğü kadarıyla yaşatabilseydik zamanlarımızı yan yana..."