Bu çalışmada Kürt meselesi; Kürt halk(lar)ının içindeki gelişmeler Kürtlerin yaşadıkları ülkelerdeki devletlerdeki merkezî hükümet(ler)in konumu ve Büyük güçlerin zamanında Kürtlere yönelik yürüttükleri politikalar ışığında ele alınmaktadır. Çalışma konusu olan dönemdeki Kürt milliyetçiliğiyle ilgili en önemli gelişmelerden biri Kürdistan Halk Cumhuriyeti'nin (Ocak 1946-Aralık 1946) kurulmasıydı. Cumhuriyet çok kısa sürede yıkılmasına rağmen Kürt milliyetçiliğinin en mühim gelişmelerinden biri olmuştur.
Bu çalışma Kürtlerin özellikle de 1941-47 dönemindeki İran Kürtlerinin tarihini daha geniş uluslararası şablon içine yerleştirmeye çalışmaktadır. Kitapta İkinci Dünya Savaşı'na ve Soğuk Savaş'ın kökenlerine odaklanılmaktadır. Bu bağlamda Büyük Güçlerin Kürtlere dair yaklaşımları esas bir ilgi alanını oluşturmaktadır. Büyük Britanya ve ABD'nin temel hedefi İran Türkiye ve Irak'la dostane ilişkilerini sürdürmekti ve bundan ötürü söz konusu güçler Kürtlere herhangi bir sempati göstermekten kaçındılar. ABD; İran hükümetinin Kürtleri ve İran'daki diğer grupları kontrol altında tutmasını sağlamak için İran'ı çeşitli biçimlerde destekledi. Öte yandan Sovyetler Birliği Türkiye ile özellikle dostane bir ilişki içinde değildi ve SSCB'nin Irak'la diplomatik ilişkileri yoktu. Sovyetler Birliği'nin İran'la ilişkilerinin doğası muğlak ve güven verici olmaktan uzaktı. Sovyetler Birliği'nin Kürt milliyetçiliğinin şampiyonu olarak ortaya çıkmasında kaybedeceği çok az kazanacağı ise çok şey vardı. ABD ve Büyük Britanya desteğinden umudunu kesen Kürtler yönlerini Sovyetler Birliği'ne çevirmeye hazırdılar. Bununla birlikte Büyük Güçlerin politikalarının ortak paydası kendi çıkarlarını muhafaza etmekti.