'Toplumu kimliği toplumsal sistemi doğası gereği kırılgan ve tartışmaya açık olarak gören yaklaşımıyla post-Marksizm; tikel farklılaşmış kimlikler alanını birleştirmek için sonu gelmez çabaya hegemonya adını verir. Toplumsal iktisadi olanın bağımsız maddiliğinin teknisist determinizminin baskısından kurtarıldı fakat yerine hegemonyanın yarattığı nedensellik döngüsü kondu. Hegemonya kavramı Gramsci'nin bu post-yapısalcı okuması sonucu toplumsal yapılardan ve kurumlardan bağımsız bir varlık dışarısı olmayan kendi kendini kuran içine kapalı bir döngüsellik haline gelir. Laclau ve Mouffe bitimsiz sonu hiçbir zaman gelmeyen hegemonya görüşüyle hegemonyaya Marksizmin ortodoks yorumundaki ekonominin işlevine benzer bir statü vermektedirler. Ekonominin işlevlerini üzerine alan hegemonya ilişkisiz ilişki haline gelmiştir. Temel toplumsal sınıflardan veya sınıfsal bağlamından koparılan hegemonya kavramı bu post-yapısalcı okumada tüm sınıfsal içeriğini kaybeder veya içeriksizleşir.'