"Evrensel Tabii Hukuk'un temel kaynağı Yaradılış'ın hikmeti olan sevgidir. Her insana 'eşit insan onuru' verilmiştir. İnsan onuruna bağlı olarak her insanın adalet devleti içinde yaşaması hem ihtiyacı hem de hakkıdır. Devlet Düzeni bireye insan haklarını daha üst seviyelerde gerçekleştirebilmek için bir araya gelme tüzel kişilik kurma özgürlüğünü tanımalı bunun tek sınırlama gerekçesi de 'kimseye zarar vermeme' ilkesi olmalıdır."
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi
Türkiye'de azınlık vakıflarına karşı yıllardır sürdürülen hukuksuz uygulamaların yasal kılıfı '1936 Beyannamesi' olmuştur. Devletin isteği üzerine her azınlık vakfının hazırladığı 1913 ve 1936 beyannameleri 'mal bildirimi' niteliği taşır. İstanbul'daki Ermni vakıflarının neredeyse yüz yıldır süregiden bir adaletsizlik zinciri içinde uğradığı kaybın bugüne dek yayımlanmış en kapsamlı bilançosu olan 2012 Beyannamesi ise bir 'gasp bildirimi'dir.
Anlatılan taştan binaların değil insanların hikâyesidir. Sorun 'mal-mülk' değil kültürün sürdürülebilirliği sorunudur. Biliyoruz ki bu ülkenin kadim halklarını 'eşit vatandaş' saymayan zihniyetle yüzleşmedikçe demokratikleşme çabaları güdük kalacaktır. Bu çalışmanın bu dönüşüme katkı sunması dileğiyle.