Kanuni Sultan Süleyman'ın miğfer-tacı... Cellat pazarına düşen mücevher saat... Kösem Sultan boğulduğunda kulağından çalınan paha biçilmez küpeler... İkinci Abdülhamid'in Paris'te satılan mücevherleri...
Ve günümüzde kıyasıya çekişmeyle geçen bir müzayede... Hepsinin
ortak yanı İSTANBUL YILDIZI denen göz alıcı elmas.
Aşkın hırsın kaybedişin ve tutkunun hikâyesi. Beş yüz yıl öncesinden günümüze uzanan...
"Değerli Gül İrepoğlu yeni eseri İstanbul Yıldızı'nda görkemli bir elmasın peşine düşerek adeta 'elmaslı bir Osmanlı tarihi' kaleme getirmiş. Öyle bir elmas ki dört bir yanı daima 'mavi bir ışığa' boğuyor. Ve bu mavi ışığın parıltısında Kanuni'nin benzersiz miğfer-tacından II. Abdülhamid'in Paris'te satılan mücevherlerine yüzyıllar serüvenler iktidar hırsları tutkunun da ötesinde aşklarbağlılıklar ihanetler çok renkli bir geçit törenine çıkıyor.
İstanbul Yıldızı'nı ilk okuyanlardanım. Sevgili arkadaşım Gül'ün Osmanlı saray dünyasını yaşama ve yaşatma konusundaki başarısına yine hayran kaldım."
Selim İleri