Sevgili okuyucu! Bu böyledir. Siyasiler bazen birbirleri ile boğuşurken hiç alakasız kimseleri üst sıralara taşırlar.
Bu Suphi vekil rakibi olan Mehmet'i ekarte etmek için öyle bir hamle yaptı ki akıllara zarar. Güya kendinden fedakârlık yaparak Celal'in ilk sıraya yazılması gerektiğini genel başkana telkin etti. Genel başkan için de Celal'in getirdiği belgeler ve bu yolla patlatacağı bomba oldukça önemliydi. Celal'i de Celal'i getiren Suphi'yi de ödüllendirmek istiyordu zaten. Mehmet zaten çok aktif değildi feda edilebilirdi. Son seçim sonuçlarında kıl payı kaçırdıkları ikinci vekili de alacaklarına kesin gözüyle bakıyordu artık.
Böylece Celal bedavadan ilk sıra milletvekili adayı oldu. Ama esas kavga iki rakip arasında Suphi ile Mehmet arasında idi. Suphi gerekirse milletvekili adayı bile olmayacağını söylüyordu. Böylece genel başkanın gözüne daha çok giriyordu. Hırsım yok hizmet etmek niyetiyle her yerde varım ben demeye getiriyordu lafı. Böyle bir durumda vekil olmazsa bile eski vekil olarak genel merkezde iyi bir görev alabilirdi. Hem Mehmetten intikam alıyor hem adamı olan Celali yükseklere taşıyor hem de kendini çok çok daha yükseklerde konumlandırıyordu.
Ne garip değil mi?