Aşk mefhumunun kirli ilişkilere alet edildiği talihsiz bir döneme tanıklık ediyoruz. Ne yazık ki bu fırtınaya yakalanan nice körpe duygular; "gerçek aşk mefhumu ile" fiziksel çekiciliğe ve şehvete dayalı "heves mefhumu" arasındaki "değer ilişkisini" algılama fırsatı bulmadan "atılan oltalara takılıp" yem oluvermektedirler.
Aşk; saflığın değerin ve asaletin esas alındığı bir gönül muhabbetidir. Bencil duygulara dayalı faydalanma ya da henhangi bir çıkar ilişkisi; sahip olma arzusu gözetilemez. Her şey "diğergam" niyetlere göre ve değer" üreterek yürütülür. Taraflar "akıl arkaplanında" hakimiyet kurma veya istismar etme gibi rezervlere de sahip değildir.
Dolayısıyla; aşk iddiasında bulunan illuzyonistlerle gerçek aşıkların metabolizmaları birbirinden çok farklı çalışır.
Bu kitap evlilik gerçeğinden yeterince haberdar olmadıkları halde onu "aşk oyunu" zanneden gençleri uyarmayı ve evli bireylerin "başta eşleri olmak üzere" aile fertleri ile yaşadıkları iletişim sorunlarına ışık tutmayı amaçlıyor.