19 Şubat 2001'de Milli Güvenlik Kurulunda (MGK) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan gerginlik Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizinin patlamasına yol açtı.
Kamuoyunda "Kara Çarşamba" olarak adlandırıldı. Hükümet "dalgalı kur" politikasına geçme kararı aldı.
Kriz döneminde 22 banka ve binlerce şirket battı. Sadece 2001'in ilk üç ayında on binden fazla bankacı işsiz kaldı. Reel sektörle beraber kayıplar daha da büyüyerek elli binlere ulaştı.
Ekonomiyi kurtarmak için Kemal Derviş Amerika'dan geldi.
2002 genel seçimlerinde AK Parti parlamentodaki sandalyelerin yaklaşık üçte ikisini kazanarak tek başına hükümet kurma yetkisini kazandı... Tek başına!
Seçimlere kadar olan süreç içerisinde ekonomik kaos ülkeyi yerle bir ederken Mat-Bank Yönetim Kurulu Başkanı Şahbaz geleceği herkesten önce görür. Genel Müdür Mehmet işe koyulup krizden fırsat çıkarmaya çalışır. Ünlü haber yapımcısı Yeşim'in doğasında değişimlere hemen adapte olmak zaten vardır. Kader Esra'yı bankacılıktan üzüm bağlarına yollar. Bambaşka bir hayat onu bekliyordun Genel Müdür Yardımcısı Kazım hızla dibe vurur. Özcan ise şarap işinde krizden zarar görmeyeceğini düşünüyordur. George W. Bush Türkiye'nin geleceğine karar verirken "beyaz yakalılar" için hayat aynı kalmayacaktır.
Hakan Karahan son romanında 2001 ekonomik krizinde yaşanan gerçekleri bir senaryo tadında yazıya dökerek okuyucunun gözünün önünden film kareleri gibi geçmesini sağlıyor.