"Türkçeden başka batı dillerine de geçen "köşk" Farsça bir kelimedir ve sarayların bahçelerinde ya da koru ve bağlarda çoğunluklu ahşap olarak inşa edilen evler için kullanılır.
İstanbul kültüründe ise bunlar sayfiye yani sadece yaz mevsiminde kullanılan evlerdir ki; konak kadar büyük olsalar dahiköşk diye isimlendirilir.Köşkler konaktan küçük evden büyükgenellikle ahşap ve süslü binalardır.19.yüzyılda iyice yaygınlaşan köşkler İstanbul'un Avrupa yakasında oturan ve orada çalışanları yazları Asya yakasının sakin ferahlık veren ağaçlıkları içinde yaptıkları malikâne tercih etmeleriyle ortaya çıkmıştır.
Osmanlı zamanında sayıları binleri bulan İstanbul köşk ve konaklarından günümüze sadece yüzlercesinin kalmış olması ve bunlarında zamanla azalıp gitmesi en büyük ayıplarımızdan biridir.
Umarım ki bir zaman sonra her biri birer sanat eseri olan tarihi köşk ve konakları sadece eski filmlerde ve kitaplarda görmek zorunda kalmayız."
Mahmut Sami Şimşek