Her şey bir nokta ile başladı. Kalem noktaları koydu. Noktaların birleşmesinden eğilen bükülen kesişen zarif çizgiler göz alıcı
şekiller ortaya çıktı. Bunlar harflerdi. Sayılamayacak kadar çok sayıdaki harflerden kelimeler üretildi. Kelimelerden cümleler
cümlelerden fikirler özlü sözler oluştu. Bunlar toplandı toparlandı sıralandı sınıflandı ve kitap oldu.
İşte bu insandı! Âdem'di! Halifeydi! Şerefliydi!
Sonra o ilk noktadan oluşan çizgiler uzadıkça uzadı çoğaldıkça çoğaldı. Birbiriyle kesişen çizgiler alanları ortaya çıkardı. Ama
iki boyut yetmezdi; çizgiler dikleşti yükseldi yükseldi ve hacimler oluştu.
Lâkin bu hacimlerin içi boştu. Bomboş bir uzay! Hiçlikten oluşan bir mekân!
İşte bu mekâna o kitaplar yerleşti! Usulca özenle!
Evren yaratıldı!
İnsan olan kitapla evren olan kitap bitişti bütünleşti ve sıkıca kenetlendi!
İşte şimdi bu kitabı okumak gerekiyordu: "Bir kitabullah-ı âzamdır seraser kâinat / Hangi harfi yoklasan mânâsı hep Allah
çıkar."
Taşkın Tuna
Son çalışması İnsan Yağmurları'nda insanın İlâhî âlemlerden süflî âleme inişinin hakikatini evrendeki hayâl perdesine yansıyan
titrek ve bulanık gölgelerle açıklıyor.
Hayret duygusundan uzaklaşmış günümüz insanını Tasavvuf düşüncesinin kalpleri ferahlatan gönülleri aydınlatan esintisinden
hareketle hayranlık vâdisine açılan kapıdan huzurlu bir yola götürüyor.