Diyarbakır tarihin ilk çağlarından günümüze kadar önemini yitirmeden yaşayabilmiş az sayıdaki büyük şehirlerden biri olarak tarih boyunca pek çok medeniyete beşiklik etmiş ve bu medeniyetler bu kadim şehirde oldukça zengin tarihi izler bırakmışlardır. Öyle ki her gün bu zenginliği sergileyen Diyarbakır kent genişliğinde açık bir müze olarak görenlerin gözlerini kamaştırmaya devam etmektedir.
Bölgede yaşamış çok sayıda medeniyetin Diyarbakır'a kazandırdığı her burcu kitabelerle dolu bir mücevher kutusunu andıran tarihi surlar (Diyarbakır Kalesi) tarihî camiler kiliseler medreseler köprüler çeşmeler kümbetler hanlar köşkler ve konaklar ile çeşitli yapılar sadece şehrimiz ve hatta sadece ülkemiz için de değil tüm dünya için oldukça zengin evrensel bir kültürel miras olma değeri ve önemindedir. Ayrıca ev sahipliği yaptığı peygamber makam ve türbeleri sahabe türbeleri ile çok sayıda evliya ve tarihi şahsiyet türbesi şehrimizin manevi zenginliğini ortaya koyan ayrı göstergelerdir.
Eşsiz değerde tarihi eserlere sahip olmanın yanı sıra; hem "Peygamberler Şehri" hem "Sahabeler Şehri " olmak gibi iki büyük onurun da sahibi olan Diyarbakır'ımız; aynı zamanda tarih boyunca yetiştirdiği seçkin bilim kültür ve sanat adamlarıyla da ülkemizin ve dünyanın en önemli kültür ve uygarlık merkezlerinden biridir. Diyarbakır'dan yetişen bu seçkin insanların yeterince tanınıp bilinmesi ayrı bir önem taşımaktadır.