Romanın birinci bölümünde Nisan'ın çocukluğu ilk sevgilisi bu ilk deneyimini gerçek yaşamından çıkarıp bir çerçeve öykü kurma çabası nefis bir dille anlatılır. İkinci bölümde Nisan büyümüş matematik okumuş ve çalışma hayatına atılmıştır. Ancak bundan sonrası bilimkurgu öyküsü gibi ilerler: Her şeyin aşırı kuralcı bir yöntemle idare edildiği bu yönteme uymayanların "durumsuzlar koyu"na kapatıldığı bir yerde bulur kendini Nisan. Bu bölüm de birincisi gibi kaypaktır bunları Nisan gerçekten yaşamış mıdır yoksa yazdığı öyküler midir yoksa bunlar kendine yakıştırdığı farklı geçmişler mi? Üçüncü bölümde ise Nisan yazarlığını kabullenip sıradan bir yaşam sürmeye niyetlenirken bir yandan da yeni öyküler yazar ama gene yazdığı bu öyküleri de sahiden yaşadığı duygusuna kapılır.
Nihayetinde yaşamakla yazmak arasında gidip gelen Nisan'ın kendi geçmişini anlatma ve benliğini bulma arayışı sırasında bütün yollar tuhaf bir biçimde sular ve sisler içindeki Venedik'e çıkar.