Kimine "darbeci" kimine "Ergenekoncu" dediler. Solculara ve muhalefete "Bunlar ateist bunlar terörist..." diye seslendiler.
Cemevleri ve Kars'taki "İnsanlık Anıtı" heykelini ucubeye benzetip Gezi eylemine katılan herkesi "çapulcu" ve "darbeci" ilan ettiler. Eleştiren itiraz eden ve hak arayanları Toma'dan sıktıkları suyla gaz bombalarıyla cop darbeleri gözaltılar ve davalarla korkutmaya çalıştılar.
Ama hiçbiri Yusuf Yerkel'in tekmesi kadar ötekilerin canını yakmadı.
14 Mayıs 2014 günü Başbakan bir vatandaşı tokatlarken birkaç dakika sonra Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel de Başbakan'ın konvoyundaki cipe tekme atmaya çalışan madenci Erdal Kocabıyık'a benzeri görülmemiş bir hırs ve kinle tekme üstüne tekme atmaya başladı.
O tekme on yıldan beri türlü çeşitli hakaretlerle ötekileştirilmiş olan insanları aşağılamanın en rezil biçimiydi. O tekme yalnız Erdal Kocabıyık'a atılmıyordu o tekme her itiraz edene ve her sesini çıkarmaya yeltenene atılıyordu.
Bu kitap o tekme unutulmasın diye yazıldı.
Ey halkım o tekmeyi unutma!