Bu kitap sadece Marksizm'in bir eleştirisi değildir. Alışıldık ve bilinen bütün iktisat teorilerine bir meydan okumadır.
Ne kadar devrimci olursa olsun her akıl egemenlerin koyduğu sınırlardan etkilenir. Düşünce ve mantık yürütme sistemleri genelde toplumun (ve onun en mobil ajanı ailenin) doğuştan verdiği bir temel eğitimin sonucunda açığa çıkar. Egemenlerin koydukları ülke sınırlarını aşmakta onun söylemdeki yansımalarından kurtulmakta bile oldukça zorlanırken daha incelmiş
sızmalarını anlamak asırlar sürebilecek bir durumdur. Egemenlerin sınırlarının bu bağlamda birden ortadan kalkmasını beklemek hayalcilik olur. Bu yüzde Burjuva iktisadının dar kalıplarını aşmak hiç kolay olmayacaktır.