"Terörü bana sor beyim okulundan yetiştim bilirim. Dağlarda basılan köylerde kalabalık masum insanların ortasında patlayan bombalarda işkencede. Her çeşidini gördüm. Hiçbiriyle kıyaslanmaz bu. Siyahın içinde durunun dibinde iyice derinde bilinemeyen görünmeyen bir başıboşluk var ya işte o! Ruhundan vurur adamı. Ölümüne vurur. Çizdi beni. Bitirdi. Başını öne eğerek bakar. Ateş ateş. İlk karşılaşmamızda elimi avucuna alıp falımı okuduğunda da aynı bakışla söyledi onu öldüreceğimi."
(Kitaptan)
İstanbul'da iki "yaka" iki "kara" öykü: Sedir ve Divan. Ortaköy ve Kandilli. Tavus kuşları kuşlarla kendi dilinde sohbet eden bir dedektif. Sanat tarihi kaçakçılığı ve bu kovalamacanın içinde Cevriye'nin aşkı Yusuf.
Şebnem Şenyener ustaca kurguladığı dili olay örgüsü ve Osmanlı'ya varan tarihi kesitleriyle tadı damağınızda kalacak bir edebi ziyafet sunuyor okurlara. Suç en saf haliyle de suç mudur?