"'Çocuk sahibi olmanız yakındır. Lâkin...'
Han sözün sonunu bekleyemeden atıldı. 'Lakini ne Molla Efendi?'
'Lakini şu: Her can kendi arzusunun kuludur. Hak doğacak çocuklarınızı birbirine yazmıştır. Siz siz olun onların arzusunun önünü almayın!..'
Bir an derin düşüncelere daldı Molla. Gidecek gibi oldu.
Yine geri döndü.
'Bilin ki arzu öldürenin kendi arzusu da ölür; çocuklara engel olursanız büyük felaketlere yol açacaksınız!' dedi gözden kayboldu.
Söz vardır sevinçten bulutların üstünde uçurur söz vardır karanlık mağaralarda bunaltır... Sözün umut yarattığı zamandı zaman. Söylenenin Allah indinde de kul indinde de değeri vardı. Hanla hazinedar Molla'nın uyarılarının şimdilik üstünü örtüp verdiği muştuya sevindiler..."
Geçmişin düşleri kültürümüzün zenginliği halk hikâyeleri edebiyatımızın usta kalemleri tarafından çağdaş bir yorum ve dille yeniden anlatılıyor.