Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümet sistemi son zamanlarda birçok güncel çalışmanın konusunu oluşturmuştur. 2007 yılında Anayasa'da yapılan değişiklik ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümet sisteminin kendine özgü bir yarı başkanlık sistemi görünümü kazanmış olmasıyla başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaların sayısının arttığı gözlemlenmektedir. Yürütme organı orijinli bu tartışmalar devam ederken maalesef yasama organı ile ilgili olarak halen devam etmekte olan ve her geçen gün daha da çeşitlenen sorunlar gözlerden uzakta kalmıştır.
Fakat 21. Yüzyıl'da artık hangi hükümet sistemini benimsemiş olursa olsun modern devletlerde neredeyse vazgeçilmez bir kurum haline gelen ve halkın temsilinin sağlandığı kurumlar olan yasama meclislerinin önemi günden güne artmaktadır. Demokratikliği tartışmalı olsa da hemen her rejim için biçimsel de olsa seçimle iş başına gelen yasama meclisleri meşruiyeti sağlamanın bir gereği olarak kabul edilmektedir.
Bu sebeple bir devletin hükümet sistemi ve yürütme organının uygulamaları Anayasa değişiklikleri veya hükümetlerin el değiştirmesi ile farklılaşabilse de çok uzun süreçlerde ortaya çıkan köklü gelenekler ile yaşayan yasama meclisleri çok sağlam temeller üzerine bina edilmeleri ve titizlikle incelenmesi gereken kurumlardır.