Tarih yazmış bir şehrin tarihini yazmak... Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklarından üçüne başkentlik yapmış üç yüz bin yıllık geçmişin birikimiyle 21. yüzyılın modernizmini yakalamış ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş bir şehrin görkemini tek bir kitaba sığdırmaya çalışmak... İşte böyle zor bir görevdi "Kültürlerin Başkenti İstanbul" kitabı...
Toprakları Asya Avrupa ve Afrika'ya yayılan Roma Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları'nın başkenti İstanbul kendi zenginliklerine bu kıtalardan getirilen eserlerin de eklenmesiyle farklı bölgesel ve dinsel kültürlerin buluştuğu bir merkez haline gelmiştir. Her dönemin eserlerini kendi bünyesinde ele alarak kentin tarihi kültürel ve mimari değerlerini tanıtmaya çalıştığımız kitabımızda İstanbul'u sadece yüzyıllara tanıklık eden geçmişi ile sınırlandırmaya çalışmanın bu şehre haksızlık etmek olduğunu düşündük. Bu sebeple "XXI. Yüzyılda İstanbul" bölümü ile günümüz İstanbul'unun ancak yaşanarak deneyimlenebilecek olan sanatsal kültürel ve turistik cazibesini söz ve resimlerle elimizden geldiğince betimlemeye çalıştık.
Tarih boyunca farklı kültürleri bir arada yaşatan İstanbul'un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi geç kalınmış bir karar olmakla birlikte kentin barındırdığı değerleri sahiplenmesi ve tüm dünya ile paylaşımını artırması açısından son derece önemli bir gelişimdir.
Bugün her adımda karşımıza çıkan tarihsel birikimi eşsiz doğası ve hayatın her renginin yaşanabileceği dinamizmi ile İstanbul; sadece Avrupa'nın değil tüm dünyanın sadece kültür değil turizm ticaret sanat spor eğlence ve alışveriş başkenti olmaya aday büyük bir metropoldür.