İnsanın hayatta sahip olduğu tek reel şey; hayaldir desem...!
Buna inanmıyorsanız ya da bu cümleyi okurken küçücük bir şüphe bile duyduysanız inanın bana zaten hayaliniz yok zaten sizin hatta tam anlamıyla yaşamıyorsunuz bile.
Ama üzülmeyin sakın!
Bunun da bir çaresi var elbet. Sanata sıkı sıkı bırakmamacasına tutunun önce. Ardından kendinizi keşfetmeye başlayın. Sığınağınız aldığınız nefesiniz vücudunuzda akan kan olsun sanat. Bırakın ruhunuzu beslesin gözünüzü doyursun iştahınızı kabartsın. Sizi mutlu etsin sanat.
Çünkü hayatın anlamı ve farkındalığını tetikleyen en önemli unsurlardan biri o. Ancak sanat ve sanat eğitimiyle kaliteli bir yaşam mümkün olabilir. Bu geçmişte de böyleydi şimdi de böyle ! İster kabul edin ister yine kabul edin.
Hatta inanıyorum ki şimdi her zamankinden çok ama çok daha fazla ihtiyacımız var sanata. Ve bir an düşünüp'Ben ne yaptım şu ana kadar nedir benim misyonum bu evrende? ' diye sorguladığınızda kendinizi aldığınız eğitim sayesinde vizyonunuzun zenginleştiğini bir adım daha güzele yaklaştığınızı inkar edebilir misiniz?
Çünkü özünde gelişiyoruz tıpkı söğütler gibi büyüyoruz okyanuslar gibi açıyoruz rengârenk tomurcuklar gibi. Daha da önemlisi sanatsever dostlar sanat; hayatın aynası kendi benliğimiz oluveriyor. Kendimizi biraz daha yakından tanıma fırsatı sunuyor bize hem de özenle tasarlanmış zarif gümüş bir tepside.
Ardından empati kurmaya başlamıyor muyuz?
Sanat ürünü ise bu çerçevede düşündüğümde pastanın kreması....tam tepenin üstünde ve ortasında yer alan. Hayatın olmazsa olmazlarından sanat. Aldığımız soluk döktüğümüz ter gibi bizi biz yapan her şey. Bize yaşamayı var olmayı şükretmeyi düşünmeyi üretmeyi ve yaratmayı aşılayan bitmek tükenmek bilmeyen sonsuz bir enerji.