İçinde yaşanan krizden çıkmanın tek yolu döviz kurlarında bir istikrarın (öngörülebilirliği) sağlanması yanında bankacılık sektörünün sermaye yapısının kuvvetlendirilmesidir. Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması çok pahalı bir projedir ve dış destek olmadan tamamlanabilecek bir iş değildir. Önce Türkiye'nin projeye cidddi hedeflerle başlaması daha sonra da dış destek için arayışlara girmesi gerekmektedir.
İçinde bulunulan şartlarda mali piyasaların normalleşmeye dönüşmesi için bir şey yapılmamakta programın tümü ayrıntılarıyla açıklanması beklenmektedir. Programın ayrıntıları ise dış destek miktarının ne olacağına endekslenmiştir. Bu şartlarda mali piyasalarda gözlenen yönsüzlük krizi derinleştirmektedir.
Bu kitapta istikrar programının başlamasından programın rafa kaldırılıp ekonomiyi onarımı zor bir çöküşe terk etmemize kadar olan dönemdeki Hürriyet ve Radikal gazetelerinde çıkan yazılarımızı topladık. Yazılar bir araya getirildiğinde istikrar programının yumuşak karnı uygulamalardaki eksiklikler ve yapısal reformların savsaklanmalarının sonuçları çok daha iyi görülüyor. Çıkacak krizlerin ayak sesleri çok daha iyi duyulabiliyor. Bu kitapla Türkiye ekonomisinin çok önemli bir bölümüne ışık tutmayı amaçladık.
(Giriş'ten)