Yaşamak için çalışmak zorundan olmayan paraları ve boş zamanları bol olan insanlar ya da aristokratlar sınıfı (bunlara İngilizce dilinde kısaca leisure sınıfı deniyor) yırtıcı barbarlık dönemi kültürünün gelişip ilerlemeye başladığı dönemlerde ortaya çıkmaya başladı ve bunlar daha çok feodal Avrupa ülkeleriyle yine feodal Japonya'da görüldü. Herhangi bir feodal ülkede en onurlu meslekler askerlik ve ondan sonra da ilahiyat dallarıydı yani askerler ve rahipler çok saygın insanlar olarak kabul ediliyordu. Asiller ya da üst sınıf insanlar çalışma gereksinmesi duymazlar boş vakitlerini avlanmak ve buna benzer çeşitli konularla uğraşarak daha doğrusu eğlenerek geçirir değerlendirirlerdi.
Kültürel gelişme sürecinde yaşamını sürdürebilmek için çalışmak zorunda olmayan ve boş zamanını geçirmek için çareler yollar arayan insanlar sınıfının ortaya çıkması sonucunda mal mülk sahibi olma kavramı da doğdu.