Yersiz Yurtsuz zamanımızın en önemli düşünürlerinden Edward Said'in çocukluk ve ilkgençlik yıllarına dair anılarını aktardığı samimi bir otobiyografi. Said'in küçüklüğünde yaşadığı kimi ikilemlerin otoriter babasıyla ve hem çok sevdiği hem de içerlediği annesiyle ilişkilerinin onda bıraktığı izleri görmek mümkün bu anlatıda. Hayatının ilk yıllarında yaşadığı kimlik karmaşasının kendi deyişiyle "budalalık derecesinde" İngilizvari bir adla Araplığı su götürmez bir soyadına sahip olmanın Hıristiyan bir Amerikan vatandaşı olarak Filistin Lübnan ve Mısır'da ardından bir Arap olarak Amerika'da yaşamanın Said'in kimlik ve aidiyet konusundaki görüşlerini nasıl biçimlendirdiğini görmek de mümkün. Hepsinden önemlisi Said'in "ülkeden ülkeye şehirden şehre evden eve dilden dile ortamdan ortama sürüklenişler" sonucunda gelişen "yersiz yurtsuzluk" haliyle barışıp mezhepleri ve ülkeleri aşan entelektüel aidiyetini bulmasının hikâyesi olarak okunabilir bu anılar.