Bir Kızılderili Şefinin Bilgeliği ve Çağlara öğütü...
Beyaz adam neyi satın almak istiyor? Gökyüzü ve toprakların sıcaklığını mı? Koşan antilopların çabukluğunu mu? Biz size bunları nasıl satabiliriz? Ve siz nasıl satın alabilirsiniz? Bir kağıt parçasını imzalayıp verdiğimiz için herşeyi yapabileceğini mi zanneder beyaz adam? Havanın taze kokusuna suyun pırıltısına sahip değilsek bunu nasıl satabiliriz size? Son buffola da öldüğünde onları yeniden geriye satın alabilir misiniz?
Bizim Tanrımız da aynı Tanrıdır. Sizler belki bizim topraklarımıza sahip olduğunuzu düşündüğünüz gibi ona da sahip olacağınızı düşünüyorsunuz; fakat buna muktedir olamayacaksınız. O insanların Tanrısıdır kızılderililerin de beyazların da...
Bu topraklar onun için kıymetlidir. Onları yaralamak onların yaratıcısını hor görmek demektir. Beyazlar da bir gün bu topraklardan bu dünyadan gidecektir. Belki de bütün ırklardan daha çabuk... Yataklarınızı zehirlemeye devam edin! Ve bir gece kendi çöplerinizin içinde boğulacaksınız!...Bütün buffalolar öldürüldükten yaban atları ehlileştirildikten ormanların en gizli
köşeleri binlerce insanın ağır kokusu ile dolduktan sevimli tepelerin görüntüsü konuşan tellerle kirlendikten sonra...
Bir bakacaksınız ki... Gökteki kartallar yok olmuş... Hızlı koşan taya ve ava elveda demişsiniz. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu yaşamın sonu ve sırf daha fazla hayatta kalmanın başlangıcıdır! Biz. Her şeyden önce her insanın istediği gibi yaşama hakkını sayarız. Eğer teklifinizi kabul edersek; bu sadece yeni toprakları güvenlik altında almak için olacaktır.
Son Kızılderili bu dünyadan gittiği ve onun hatırası yalnız bir bulutun sonsuz çayırların üzerindeki gölgesi olarak kaldığı zaman babalarımızın ruhu bu kıyılarda ve ormanlarda yaşamaya devam edecektir. Siz bu toprakları sattığımız zaman siz de onları bizim sevdiğimiz gibi seviniz.Ve bütün kuvvetinizle ruhunuzla kalbinizle onları çocuklarınız için koruyunuz ve Tanrının hepimizi sevdiği gibi siz de onları seviniz.