Yıl 1915;
... Yer gök top sesleriyle inliyordu. Her mermi düştüğünde ölenlerin kol bacak el ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu.
Bir gün önce şarkı söyleyerek sipere gelen sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde bir yumak gibi birbirine sarılmış tir tir titriyorlardı.
Onlar bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı.
Ancak birden içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!.
Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı
Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı.
Boş oturma çalış dedi. Hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana
Biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış tüfeklerine sımsıkı sarılmış gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı.
O an geldi. Birden yüzbaşı "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük bütün tabur bütün alay cephenin her yerinden fırladı. Tam o anda o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler.
İşte o an bir makineli yavruları biçiverdi. Başak taneleri gibi dökülüverdiler. Hepsi sipere geri düştüler...
Yıl 2014; Hey Çocuk Sen Vatanın için ne yapıyorsun?