Yaz tatili bitmek üzereydi. Yeni eğitim ve öğretim yılı için kayıtlar başlamış Adıyaman'ın tek karma okulu olan Gazi Ortaokuluna gitme isteğimi dile getirdiğimde evde buz gibi bir hava esmişti. Babam susmuş abim evden çıkıp gitmişti. Nihayet sonunda konuşan annem oldu. Annemin babama doğru eğilerek usulca dudak aralığından "İşte korktuğum başıma geldi!" dediğini duydum...
Daha sonra insanlar için binlerce defa söyleyeceğim o sihirli cümleyi ilk kez o anda kendime söyledim içimden "Geçmiş olsun Feride geçmiş olsun..."
En geri toplumsal kalıpları barındıran bir bölgeden; öğrenmeye aydınlanmaya ve özgürleşmeye çalışan küçük bir kardelenin tek başına verdiği mücadeleyle başlar bu öykü.
Hem hüzünlenip hem de gülümseyerek okuyacağınız bu kitapta 12 Eylül Askeri Darbesi gibi zorbalıklar da dahil olmak üzere toplumun belleğindeki tüm olaylara değinildi. Ülkenin son kırk yılının toplumsal hafızasına ışık tutan bu kitap aynı zamanda kendi kişisel geçmişinizden de bir şeyler sunacak siz okurlara. Toplumun hem gizli hafızası hem de en mahrem yaşama biçimlerinin aynası olan ve ülkenin dört bir yanına dağılmış hemen hemen tüm sağlık çalışanlarının hayatı toplumsal hafızanın çok önemli bir kısmını belleğinde saklamaktadır. İşte bu çalışmada aynı zamanda sağlık çalışanlarının her biri ayrı bir hikâye konusu olabilecek anılarına da kitabın kapasitesi oranında yer vermeye çalışılmıştır...