Yoksul ve susuz köyün eteğinde çok büyük bir bahçe vardı güzel mi güzel içinden suyu akan meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçe. Bahçe o kadar büyük ve ağaçlıktı ki bir ucundan baksan öbür ucunu göremezdin.
Köy ağası birkaç yıl önce araziyi parselleyip köylülere satmış ama bahçeyi kendine ayırmıştı. Tabii köylülerin arazisi engebeliydi ve üzerindehiç ağaç yoktu. Su da yoktu üstelik. Vadinin ortasında ise bir düzlük vardı. İşte ağanın bahçesi orasıydı. Köylüler ağadan satın aldıkları tepelerdeki engebeli arazilerde ve vadideki yamaçlarda arpa buğday ekiyorlardı.