Sonbahar etkisini iyice göstermişti. Soğuk havaya rağmen büyük günün provasını yapma niyetindeydi. Son sahnenin nasıl gerçekleşeceğini kurguluyordu kafasında. Beşinci ve son eksik parça annesinin öldürüldüğü tarihte ve annesinin öldürüldüğü saatte bitecekti. Bir çukur daha kazması gerekiyordu ve bunu da önceki gün yapacaktı. Çukuru daha önce tam bir insan iskeletini oluşturacak şekilde kazmıştı ve son çukuru da eksik olan bölgeye kazacaktı. O eksik parçada iskeletin kalbinden başka bir şey değildi. Toprak Tito'yu lanetlemeliydi. Akbabalar son kez ziyafet çığlığı atmalı baykuşlar son kez şahitlik etmeliydi. Her şey o an gerçekleşecekti. Tito tanrıyla savaşacak olan ölüm tüccarını o gece tamamlayacaktı. Eksik parçanın tamamlanmasına dakikalar kala hançeri kendi kanıyla yıkayacaktı. Bu olmak zorundaydı ritüel bunu gerektiriyordu.
Altın bir kasenin içini kendi kanıyla dolduracak ve emektar hançerini o kasenin içinde kendi kanıyla yıkayacaktı. Her şey tamamlandığında gölgenin ona söylediği gibi; iskelete can kazandırmak için mevcut bedeninden ruhu çıkıp lanetlenmiş iskelete sinecekti. Büyük savaş tüm bunlar gerçekleştikten sonra başlayacaktı.