Aşk moru yanıyordu iki şehrin sokak lambaları
Otobüsler dolusu sevda taşınmıştı birinden diğerine...
Belki unutulmuş bir köye de düşebilirdi yüreği
Ama bir başka dizilmişti maşuk şehrin kaldırım taşları
Dahası alev kızılı bakıyordu antik maviye...
Oysa kavuşamamak gibi bir devinimsizliğe sahipti
Her ikisi de...
"Seversin kavuşamazsan aşk olur!" dememiş miydi Âşık
Vuslat sonrası ayrılıklar da eklenmeliydi
Benliğe yeni bir ben arama telaşı
Belki de!..