Dava 20. yüzyılda insanoğlunun artık neredeyse kurtulunması olanaksız bir yazgıya dönüşen kuşatılmış yaşamının öyküsü olan kitap hemcinsleriyle iletişim kurabilme bir dille insanca tepkiler uyandırabilme olanağından yoksun olma konusunu ele almıştır.
Bir sabah ansızın tutuklandığını; ama normal yaşamına devam edebileceğini öğrenen Josef K. neyle suçlandığı bildirilmediği için önce bunu bir şaka sansa da kısa sürede durumun ciddiyetini kavrar. Ancak ne mahkemeye çıkarılır ne de savcılarla görüşebilir. Çalıştığı bankada kaldığı pansiyonda gittiği yerlerde herkes anlaşılmaz bir biçimde bu davadan haberdardır. Kaderin bir tür oyunuyla sürüklenir durur savunma gücü yoktur bir hiçtir o.
Yavaş yavaş bir saplantı haline getirdiği davasıyla arasında hiçbir aracı bulunmadığını kaçınılmaz bir biçimde bu davanın tam merkezinde kendisinin yer aldığını anladığında ise cezasını beklemeye başlar.
Aslında ortada gerçek bir dava da yoktur.Kafka'nın burada anlatmak istediği Bay K. zaten yaşam ya da dünya tarafından tutuklanmış ;fakat bunun bilincine hiçbir zaman varamamış olmasıdır.