Türkiye'nin sosyal demokrasi iddialı tek kitle partisi 90 yılı geride bıraktı. Onun bu değerli geçmişini eldeki kitapçık aracılığıyla tartışmadan kutlamadan edemedik.
CHP Cumhuriyetin maddi-manevi kazanımlarının önemli oranda geriletildiği ve moral açıdan bir büyük bir çöküntü ile karşılaşılan günümüzde halkımızın sorunlarının çözümü ile ilgili politikalarını halka anlatmak onu ikna etmek ve onun desteğini alarak onunla birlikte yeni bir mücadeleyi başlatmakla yükümlüdür. Bu mücadele elbette kurtuluş ve kuruluş mücadelesinde eksik bırakılmış veya geriletilmiş kazanımların çağdaş sosyal demokrat normlar çerçevesinde 21. yüzyıl dünyasına uyarlanması mücadelesi olacaktır.
Demokrasinin tam anlamıyla kök salamadığı ülkelerde bir siyasal partinin 100 yıla yaklaşan ömre sahip olması kolay rastlanabilecek bir başarı değildir. Cumhuriyet'imizden de önce kurulmuş olan CHP pek çok Batılı sosyal demokrat partiden daha köklü bir siyasal kuruluştur. Esasen bu nedenledir ki halkımızın geleceğin dünyasına ve Türkiye'sine dönük vizyonu CHP'ye yönelik beklentisiyle örtüşmektedir.
CHP şimdi yüzyıla doğru ilerlerken yine yönetsel ve ekonomik sıkıntılar içinden geçen bir Türkiye'nin can simidi olma konumunda. Bu nedenle kendini bu yeni döneme hazırlamalı kendisini yeni mücadele araçları ile donatmalı örgütsel yapısının mücadele gücünü yükseltmelidir. CHP Cumhuriyetin 100. yılına doğru ve 2. yüzyılı perspektifinde kendini hazır tutmalı; ülkenin gelecek vizyonunu biçimlendirmelidir.