"Yakaza Adamları"; metafizik ve stratejik sahalarda okura yoğunluklu bir veri aktarımı yapmasına alışkın olduğumuz Hakan Yılmaz Çebi'nin kendi şahsî deneyimlerini taşıması bakımından bir ilk ve aslında ondan beklenmeyen bir tarz!
Askerlik yıllarına ait iç burkan hatıralar şehitler tuhaf vedalarla Hakk'ka uğurlanan dostlar çocukluk ve gençlik dönemlerine ait çok samimi ve doğal paylaşımlar 'Kayan Yıldızlar' 'Yakaza Adamları' gibi hikmetli şiirler manevî zatlarla tevafuklu kesişme ve halleşmeler ilginç deneyimler ve rüyalar takvim yapraklarının birer âyet misali belirgin işaretlere dönüştüğü tevafuklu haller üniversite yıllarında yaşanan gençlik imtihanları rahmetli validesiyle yaşanan özel anılar o nüktedan bakışı ve esprili diliyle anlattığı türlü maceralar metafizik istihbarat alanındaki toparlayıcı röportajlar ve kendi manevî seyrine dair önemli ipuçları veren "üveysilik" damarı...
Kitapta yaşanmışlığın o doğal kokusu had safhada ve kendinizi bir anda hadiselerin baş kahramanı gibi düşleyebileceğiniz birçok içten anekdot mevcut.
Hakan Yılmaz Çebi'yi genellikle teknik ve üst düzey veriler aktaran bir bilgi havuzu gibi gören gözlerimiz; burada kendi hikmet yolculuğunda gayet doğal yol alan çok farklı bir Hakan Yılmaz Çebi görecek. Ve bu Hakan Yılmaz Çebi'yi çok daha sıcak çok daha ilgi çekici çok daha doğal ve kendimizden bulacağız...
"Yakaza Adamları"; hem yazarın şahsî seyrine hem de onun doğal aynasından kendi iç alemimize yansıyan rahat ve açıcı bir 'okuma'...
"Bilgi geçmiştir hikmet istikbal!" diyen ve hanesine aldığı gözleri hikmet dairesinde doğal bir gezintiye çıkaran; oldukça 'Biz'den bir metin...