Gençlik bir ulusun geleceği itici ve ilerletici gücüdür. Yaşanılan günlerin aynası yarınların habercisidir. Gençliği tanımak onun duygu ve düşüncesini davranış ve tutumunu anlamak bilmek demektir. Çocuk ve gençler ailenin toplumun kültür yapısıyla kimlik ve kişilik kazanır; bu yapıyı yansıtır. Nasıl sorunlu bir çocuk sorunlu bir aile yapısını yansıtıyorsa sorunlu bir genç de sorunlu toplum yapısını yansıtmaktadır.
Gençlik yüzyıllar boyu oluşmuş kültür yapısı içinde kimliğini kişiliğini arama süreci yaşar. Bu süreç içinde toplumda durumunu rolünü ve yerini bulmaya çalışır.
Gençlik çağındaki kimlik kişilik arayışı içinde boyun eğme-başkaldırma bağımlılık-bağımsızlık deneme-yanılma sorumluluk-sorumsuzluk güven-güvensizlik hak ve görev özgür ve özerk olma güçlü olma-güçsüzlük toplumla bütünleşme vb. gibi sözcüklerin içi doldurulur kavramlar yaşama aktarılır.
Eğer bir toplumda ortak amaç beklenti değer ilke ve kurallar kargaşası varsa çocuk ve gençlere aktarılacak kültür dağılıp parçalanmış ve olumlu yararlı yapıcı örnekler azalmışsa gençler kimlik bunalımı yaşamaya başlayacaklardır.