Hikmet Kıvılcımlı'nın en az politik yönü kadar önemli ve değerli kuramsal-bilimsel yönü hakkında bilgi sahibi olan azdır. Gerek tarih tezi gerekse Kıvılcımlı'nın bu tezi ışığında insanlığın dinlerin İslamiyet'in Türklerin Osmanlı'nın tarihine ilişkin yazdıkları yeterli ölçüde incelenmemiş ve değerlendirilmemiştir. Oysa Doktor Hikmet Kıvılcımlı sadece sosyalist safların değil Cumhuriyet tarihimizin en önde gelen kuramcılarından tarihçilerinden toplumbilimcilerinden biri. Ülkemizin son derece kısır olan bu bilimsel disiplinlerinde çöldeki bir vaha gibi ortaya çıkmış böyle bir değerin bu kadar az bilinmesi de Türkiye'nin ülkemiz bilim camiasının yine hepimizin büyük bir ayıbı.
Kıvılcımlı'nın politik görüşleri de ortaya attığı tarih tezi de eleştirilebilir hatalı veya eksik yönleri bulunabilir. Ama şurası muhakkak ki Kıvılcımlı yeni bir perspektif sunmuş ve ciddi araştırmacılara yürüyecekleri yepyeni bir yol (yeni bir bilimsel disiplin) açmıştır. Dolayısıyla Kıvılcımlı'nın çalışmalarını tarihsel materyalist kurama önemli bir katkı olarak değerlendiriyoruz.
"Kıvılcımlı Külliyatı" deyince tespit edilmiş ilk yazısı olan 1925 tarihli "Türk Gençliğinin Sınıfi Mevkii" yazısından en son yazdığı mektuplara kadar irili ufaklı elli bin sayfaya ulaşan bir el yazısı birikimden söz etmiş oluyoruz. "Kıvılcımlı Külliyatı"nı ülkemiz sosyalistlerine ve daha önemlisi ülkemizin bilim topluluğuna sunmaktan onur duyuyoruz. Umarız bu çalışma genç devrimcilerin ve bilimcilerin önüne yeni ufuklar açılmasına hizmet edecektir.
Doktor Hikmet Kıvılcımlı ise Türkiye ve Dünya sosyalizm tarihinin içindeki özgün yerini çoktan almıştır zaten...