SSCB'nin dağılması ve Karadeniz havzasında bağımsızlığını kazanan devletlerle birlikte Rusya destekli ayrılıkçı hareketlerden kaynaklanan çatışmalar ortaya çıkmış; Gürcistan'ın Güney Osetya Abhazya ve Acaristan bölgelerindeki ayrılıkçı hareketler Ukrayna'nın Kırım meselesi ve Moldova'nın Transdinyester problemi bölge güvenliğini tehdit eden sorunlara dönüşmüştür. Karadeniz coğrafyasının Hazar havzasındaki enerji kaynaklarının Avrupa'ya taşınmasında sağlayabileceği güzergâh imkânları Batılı ülkelerin bölgeye yönelmesini sağlamış bölgede Batı ile Rusya arasında rekabet ortaya çıkmıştır. 11 Eylül sonrası dönemde ABD'nin NATO'nun Akdeniz'de konuşlu Aktif Çaba Harekâtı'na Karadeniz'i dâhil etme teşebbüsü Romanya ve Bulgaristan'da askeri üsler edinmesi NATO ve AB'nin Karadeniz'e doğru genişlemesi Moskova'da Rusya'nın çevrelendiği yönünde bir algıya yol açmıştır. ABD ve AB Karadeniz bölgesine yönelik bu girişimleri gerçekleştirirken Rusya'da konumunu güçlendiren Putin iktidarı karşı hamlelerle Avrupa-Atlantik sisteminin doğuya doğru genişlemesini durdurmaya çalışmıştır. 2008'deki savaşın ardından Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanıyan Moskova Ukrayna'nın AB ile ekonomik bütünleşme çabalarına karşı harekete geçmiş Kırım'ı işgal ve ilhak ederek Karadeniz bölgesindeki etkinliğini artırmıştır.