Türkiye bugüne kadar siyasetçisi askeri ekonomisti ile neredeyse hiç ilişki kurmadığı bir bölge için bütün kurumlarıyla politikalar üretme zorunluluğuyla karşı karşıya kalmıştır. Komünizmin çöküşüyle ülke içindeki mevcut/yaratılan korkuyu yenen Türk kamuoyunda artık Asya'ya yönelik politikalar gündeme gelmeye başlamıştır. Medya ise Asya'yı fırsatlar yumağı olarak sunmaya başlamış ve yeni devletlerin ihtiyacı olan haminin Türkiye olduğu ve ortak pazar kurulabileceği yönünde fikir birliğine bile varmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal hata yapılmazsa yirmibirinci yüzyılın Türkler'in asrı olacağını söylerken Başbakan Süleyman Demirel Adriyatik kıyısından Çin Seddi-'ne kadar Türk Dünyası savını ortaya atmaktan çekinmemiştir.