"Musul'da açlıktan ölüm olayları başladı. Her gün sokaklarda kadın erkek çocuk ihtiyar bağıra bağıra ölüme gidiyor bir çare bulunamıyordu. Merkezde şiş kebabı satılmaya başlanmıştı. Herkes kapışarak yiyordu. Bir zaman sonra kaybolan bir çocuktan ötürü yapılan araştırmada ele geçirilen ipuçları takip edilerek bizim de yediğimiz bu çok ucuz kebabın kasap bir Arap aile tarafından kandırılan Türk asker ve Arap çocuklarından yapıldığını öğrendik. İnsanları kandırıp keserek etlerini şiş kebap olarak satıyorlarmış. Cesetlerin bulunduğu yerde 23 kafa ve beden kemikleri tespit edilmişti. Yakalanarak idam edildiler."
İnsanlığın yüzüncü yıldönümünde hatırladığı Birinci Dünya Savaşı Türkiye için ayrı bir anlam taşıyor. Önüyle sonuyla bu savaş Türklerin on yılını aldı bir imparatorluğu yıktı bir kuşağın yitip gitmesine neden oldu.
Çocuklar bu savaş yıllarında apayrı acılar çekti ama bu konu kendi başına pek az ele alındı. Nejat Akar'ın çocuk hekimi titizliği ve duyarlılığına usta araştırmacı kimliğini ve yazarlığını ekleyerek ortaya çıkardığı I. Dünya Savaşında Çocuklar; kimi zaman öfkelenerek çoğu zaman da içiniz acıyarak okuyacağınız Nejat Akar'ın sorduğu soruyu size hep sorduracak bir yapıt:
"Geçen yüzyılda çok kan dökülen savaşlardan üzerinden yüz yıl geçmiş olmasına karşın Birinci Dünya Savaşı'ndan bugüne ne değişti?"