Düşsel olanı temsil eden kurmaca sinema ile gerçeği temsil eden belgesel sinema arasındaki çizgi giderek belirsizleşmeye başladı. İki temel eğilim de birbirinin kodlarını sıkça kendilerein mâl ediyor.
Sinemada kurmaca ve belgeselin yakınlaştığı ve uzaklaştığı anlar akımların eğilimlerin de doğduğu noktalara işaret ederken sinemada gerçekliğin tarihi bütünüyle sinemanın tarihiyle paralel yol alıyor. Sahte-Belgesel ise hem kurmaca hem de belgesele verdiği referanslarla aralarındaki bu ince çizgiye dikkat çeken bir tartışma sunuyor.
Az bilinen bilinse de olumsuz anlamlar çağrıştıran Sahte-belgesel bu çalışmada sinemada gerçeklik üzerine eleştirel bir tür olarak dünyadaki ve Türkiye'deki örnekleriyle ele alınıyor.