Füruzan...
Gözü daima yükseklerde...
Asla azla yetinmeyen ve hayatı boyunca yediği tokatların intikamını en yükseğe çıkarak almaya ant içmiş bir kadın...
Güzelliği dillere destan...
Bir taraftan vicdanıyla yüzleşip içindeki çocuğun taşıdığı eziklikleri itiraf etmekten çekinmeyen diğer yandan genç yaşına rağmen arkasında yılların tecrübesi olanları bile dize getirebilecek kadar kurnaz planlar yapabilen birisi...
Hem Melek hem de Şeytan...
Füruzan neler yaşadı neler gördü biriktirdi sevdiği adamla nasıl tanıştı ve bu tanışma hayatında neleri değiştirdi?
Sevdiğini söylediği adam onu hayal ettiği yükseklere çıkarabilecek mi yoksa eski hayatını bile mumla arayacağı korkunç bir sona mı sürükleyecek?
Bu maceranın sonu nereye varacak?
Münevver Nehir Arslan'ın büyük bir titizlikle kaleme aldığı "Benim Adım Füruzan" adlı eseri bizleri tek bir kişinin etrafında geçen ve okuyucularını sersemletecek derecede müthiş bir ustalıkla kurgulanmış olaylar zincirinin içine çekiyor. Yaşadığı yoksul hayata inat hiçbir zaman yılmadan kadere boyun eğmeden zirveye çıkmaya çalışan genç bir kadını yaşadığı inanılmaz olaylar herkesi şaşkınlığa uğratacak ve masum gibi görünen oldukça genç bir kadının aslında neler yapabileceğini bize gösterecek?
En önemlisi kitabın sonunda neler olacak? Arslan edebiyat çevrelerinin de taktirini toplayan kurgu harikası bu eserinin sonunda okuyucularını defalarca ters köşeye yatırmaya hazırlanıyor