Boyumun yüksekliğindeki mezarlık duvarı kenarından eski anılarımı izleyerek yürüyorum. Uzaktan mezarlık kapısının değiştiğini fark ettim. Biraz sonra yenilenmiş mezarlık kapısını gıcırdatarak açacağım. Kim bilir belki şimdi gıcırdamıyordur. Gençliğimizde geceleri sinemaya kaçıp eve geri dönerken kısa yol diye geçtiğim bahçeler ev olmuş. Artık eski yeşillikler yok. Her yer asfaltların siyah rengiyle binaların kırmızı kiremitleriyle dolmuş. Kuş sesleri dodan arılarının vızıltıları da yok. Gecenin birinde ikisinde hiç korkmadan mezarlığın içinden geçip eve gittiğim aklıma geldi. Şaşırdım. Nasılda korkusuzmuşum. Hâlbuki şimdi güpegündüz mezarlık içime gizli bir korku salıyor.