'Ne yazık ki filmin son sahnesi gelip çattığında ya da her şeyi değiştirecek bir kapıdan içeri adımımızı atmamız gerektiğinde insanın aklına çok da parlak fikirler gelmiyor. Ama senin zaten bunlara ihtiyacın yok. Tıpkı annen gibi senin de hayatta istediğin her şeyi başarabileceğine sonuna kadar inanıyorum. Şimdi kitabın yanı başına bıraktığım yüzüğü al ve benim yapmış olduğum gibi onu hayatının sonuna kadar boynunda taşı. O yüzüğü annen bana uğur getirmesi için verdiğinde yirmi sekiz yaşındaydım ve henüz sen doğmamıştın. Onu merak ettiğini kim olduğunu öğrenmek için nelerden vazgeçebileceğini ve yıllar boyu bu konuyu hiç açmayarak seni ne denli büyük bir hayal kırıklığına uğratmış olduğumun ağırlığını her nefes alıp verişimde yüreğimde hissettim.'