Anadolu Şehir Efsaneleri ve Hikayeleri
    • Basım Yılı
    • Sayfa Sayısı
      102
    • Kağıt Türü
      Kitap Kağıdı
    • Ebat
      22 x 22
    • Dil
      Türkçe
    • Cilt Durumu
      Ciltli
    • ISBN-13
      9786056127151
    Anadolu'nun tarihini kültürünü tanıtmak için elimizden geleni dilimizin döndüğünce yapmaya çalıştık.

    Kitabın adından da anlaşılacağı üzere; (Anadolu Şehir Efsaneleri ve Hikâyeleri) Anadolu'muzun isimlerinin hikâyelerini merak edip tek tek araştırdık ve şuan elinizdeki bizim için çok değerli olan bu eseri ortaya çıkardık. Bir solukta okuyup anlamanız dileğiyle umarım beğenirsiniz.


    Sesimize ses gelinceye ve her yer Anadolu oluncaya kadar...

    Söze Anadolu'dan Başlayalım

    Demir asa demir çarık... Şöyle Anadolu'ya Anadolu içlerine Ankara'ya yakın Kızılcahamam'a kadar uzanalım. Biraz ilerde Taşlıca köyü var Köyün yanı başında bir taş oluk oluğun yanında bir yatırın türbesi var.
    Anadolu'nun dili burada çözülür. Bir ihtiyar anlatır uzun uzun ...

    Bir Türk sultanı asker toplayıp sefere çıkar dağ taş dere tepe aşarlar. Ağustos sıcağı dudakları çatlatır damakları kurutur. Asker susuz su mataraları boş işte tam bu sırada omzunda ayran bakracı ak saçı lime lime heykel gibi bir ana görünür. Yanık bağırların susuz mataraların tek umudu bu şefkat sembolü ihtiyar ana da. Kadın yaklaşır yavrularım der hoş geldiniz alın ananızın ak sütü gibi helal olsun için ayranımdan omzundan bakracını indirir buradaki taş oluğa doldurur. Asker oluğa üşüşür mataralarını doldururlar ...
    Doldur oğlum!
    Dolu ana.
    Doldur yiğitlerim
    Ana dolu.

    İhtiyar ana (doldur!) dedikçe Askerler (ana dolu!) diyerek buz gibi ayranla bağırlarını serinletirler. Bir bakraç ayran bir orduya yeterde artar bile. O günden sonra bu kutsal topraklara (Anadolu) deyiverir herkes.

    Oluğun yanı başındaki mezar bu ihtiyar ananındır. Ziyaret edilmesi gerekmektedir. Daha doğrusu bu mezar bu toprakları kanıyla sulayan yiğitlerin anası Anadolu'nun ta kendisidir. Bu taş oluğu bu adsız mezarı Anadolu'nun her köşesinde bulabilir bu hikâyeyi her yerde duyabilirsiniz.

    Batılı coğrafyacıların çoğu zaman (Küçük Asya) dedikleri Anadolu adı (Anatolos)' dan gelmekte. Batı kaynaklarında bu ad (Anatolia) olarak geçer. Genel olarak İslam âlemi ve Araplar Doğu Roma toprakları içinde kalan Anadolu'ya (Memalik-i Rum) demişler öyle tanımışlardı. Türkler (Anatolia) adını (Anadolu) olarak Türkçeleştirmiş bunu bir ananın kutsal şefkatine bağlamışlardır. Tol kelimesinin (Yurt-Mekân) demek olduğunu söyleyenlerde vardır.

    Şüphesiz bu ilmi bir çalışma değildir. Belki bir folklor derlemesi diyebilirsiniz. Ama ne denirse densin Anadolu'da nereye giderseniz gidin Şehirlerin Kasabaların ve Köylerin adları üzerine çeşitli hikâyeler ve efsaneler dinlersiniz. Biz bazı örneklerini verdik bazen benzerlini bazen de çok farklı olanlarını duyabilirsiniz. Gerisini siz getiriniz sorunuz ve araştırınız...

    Şimdi biz bu Ana'nın irili-ufaklı çocukları olan şehirlere dönelim ve adlarını okuduğumuz yâda dinlediğimiz hikâye ve efsaneleriyle dillendirelim.
    Ürün Kategorileri
    "İSRAFİL ALTINER" - DİĞER ÜRÜNLER
    YORUM YAPIN
    Yorum Başlığı:
    Yorumunuz*:
     
    Bu ürünle ilgili bize iletmek istediğiniz her hangi bir hata mevcut ise aşağıdaki formdan gönderebilirsiniz.
    Bildirdiğiniz hata tarafımızdan düzeltilince e-posta ile bilgilendirileceksiniz.
    Hata Detayı:
    FIRSATLAR
    © 2024 KitapStore.com - Tüm Hakları Saklıdır