Benim göğsüm uzun yolculukların mola yerlerine benzer. İhtiyaç gidermek ya da dinlenmek içindir; yerleşmek için değil. İnsanlar içine düştükleri en zor durumlarda dertlerini anlatmak için benim gibilere başvurur fakat okşansın istediklerinde başlarını benim gibilerin göğsüne koymaktan kaçınırlar. Herkes bana kendini anlatır ama kimse bana beni sormaz. Herkesin hayatı değerlidir; benim hayatımsa üç kuruş. Onun için susmayı yeğledim sustum ve susacağım. Ben ancak sustuğum sürece sevilebilme ihtimalim olduğunu erken öğrendim. Ancak sustuğum sürece güçlü görünmeye devam edebileceğimi de. En ezici durum birinin sana acımasıdır. Konuşursan acırlar ve ezilirsin. Kendime kendim bile acımamışken bana kimsenin acımasına ve bu duyguyla beni ezmesine izin vermedim. Vermem. Adım Hayal. Değiştirilmemiş ortama uydurulmamış eğilip bükülmemiştir. Annemin kucağına verildiğim an ağzından çıktığı hâliyle ve tam otuz yedi yıldır bu sözcük yazar kafa kâğıdımda. Hayal Başar. Hayal tamam da... Benimki gibi bir hayatı olan kaç kişi