Türkiye'de 1960 yılındaki hükümet darbesinden sonra 1961 yılında yeni bir anayasa yürürlüğe girdi. Bu anayasa gerçekten Türkiye'nin gördüğü en geniş hürriyetleri getiren bir anayasa idi. Ama bu anayasa o zamana kadar yer altı çalışması yapan Türk ve Türkiye düşmanlarına da geniş bir çalışma alanı açmıştı. Rus ve Çin emperyalizmine bilerek veya bilmeyerek hizmet eden pek çok yayın o dönemde devreye girdi.
Biz o günün gençliği olarak buna karşı aynı sahada mücadele etmek amacıyla benim sahipliğini yaptığım ZEREN adlı bir fikir ve edebiyat dergisi çıkardık ve yazılarımızı önce o dergide sonra başka dergi ve gazetelerde yayınladık. Yazılarımız hikâyelerimiz ve şiirlerimiz TOPLUMCU bir anlayışla yazılıyordu. Fakirliği ve yoksulluğu bir sömürü aracı olarak kullananlara karşı bizim çizgimiz o zaman çok büyük ilgiyle karşılandı ve yankı buldu. Pek çok sanata düşkün genç bu yolu izledi.
Kitaptaki hikâyeler o günün eserleridir. Köyü ve köylüyü sömürenlere karşı bu hikâyelere İstanbul hikâyeleri de diyebiliriz. O günlerin sosyal hayatını da bir nebze aksettiren bu hikâyeleri ve şiirleri o zaman EDİP KEMÂL adı ile yayınlamıştım. Karışıklık olmasın diye bu kitapta asıl ismimle beraber onu da kullandım.