Fransız bir baba ve Türk bir annenin oğlu olan Sinan Laforge Paris'teki ideale yakın hayatını bir süreliğine askıya alarak geleceği hakkında düşünmek için İstanbul'a gelir. Yakın dostunun ona açtığı Cihangir'deki apartman âdeta Burlesk bir gösteriden fırlamış gibidir. Cüce bir kapıcı ve mongol oğlu gece kulüplerinde çalgıcılık yaparak geçimlerini sağlayan ikiz kız kardeşler bir fahişe bir travesti ve umutsuz bir yaşlı kadın ile dul kızı... Bu insanlar da parçalanmış kimlikleri ve ikiye bölünmüş yaşamlarıyla Bülbül Sokağı gibi bir çıkmazdadır sanki. Cihangir sokaklarındaki renkli manzaraları çetrefilli ilişkileri ümitleri ve hayal kırıklıklarını sevinci ve hüznü son derece sade canlı ve akıcı bir üslupla kaleme alan Mine G. Kırıkkanat Sinek Sarayı'nda okura insan ruhundan çarpıcı bir kesit sunuyor.