Sahicilik iddiasının belki de en büyük çıkmazı kendi jargonuna bağımlı olacak kadar sahicilikten uzak olmasıdır. Küreselleşmenin veya herhangi bir toplumsal koşulun sahicilik imkânını tümden yok ettiğine karar verenler bu sahicilikten uzak jargonun içinden konuşmuş oluyorlar. Oysa herhangi bir hayat deneyimi bir Müslüman bakış açısından bir imtihan olarak algılandığında içinde başarılı çıkmak için de başarısız çıkmak için de her türlü imkânı barındırmaktadır. Sahicilik jargonuna prim verdiğimizde de aynı cümleleri tekrarlamamız mümkündür. Gerisi dünya halinin birileri için mutlak anlamda başkalarınınkinden farklılaşmış olduğunu söylemek anlamına geliyor ki bunun da sorumluluk ölçülerini iradeyi ve özneyi tamamen tahrip eden bir itikada dönüşmesi mukadder olur. Oysa tekrarlıyoruz ki küreselleşme veya başka herhangi bir koşul bugün imtihanımızın bir parçasıdır. İmtihanın bilincinde olmak her türlü insanî deneyimi sahici olarak yaşamaya açılan en geniş imkânı sunuyor.