İnsan; Evren ve içindekilerle ilişkilerini yol ve yordamında yürütebilmek için öncelikle kendini bilmeli ve tanımalıdır. Bedenin fizik ve ruhunun kurallarını bilen ve onlara uyan insan; onu yaratanın kural ve değerlerini de kabullenir. Çünkü insan eksiktir ve eksiklerini dışındakilerden karşılamak zorundadır. Evrene ve insanlara muhtaçtır ve onlarla iyi ilişkiler kurmalıdır. Bu sebeple de varlıklar ve evreni tanımalıdır. Tanımak için muhtaç olduğu ilk ve en önemli şey de onlarda saklı bilgilerdir. Ailede toplumlarda ve insanlık ailesinde ihtiyaçların en iyi şekilde karşılanması; insan ilişkilerinin sevgi saygı barış ve güven duygusu içinde yaşanması yayılması insanca ilişkileri düzenleyen -ortak ilahi ve toplumsal- kuralların çok iyi bilinmesi ve içtenlikle uygulanmasına bağlıdır. İnsan ailede toplumda iş ve devlet yönetimi ile insanlık ailesinde çok değişik insanlarla temastadır ve onlarla değişik ilişkileri yürütmek zorundadır. Ailede insan ilişkilerini düzenleyen kuralları öğrenen insan; kazandığı bu uyum alışkanlığı sayesinde toplumda özel işyerleri ve kamu kurumlarındaki insan ilişkileri kurallarını da ana hatlarıyla öğrenmiş olmaktadır. Bu sebepledir ki çocuklarımızın aile ortamında yetişmeleri son derece önemli ve gereklidir. Çünkü davranış kurallarının ilk öğrenilme uygulanma ve test yeri her insanın ailesi olmaktadır. Elinizdeki kitapta insan ilişkileri; ailede toplumda kamu ve özel iş yerlerinde olmak üzere bir bütün olarak ele alınmıştır. Her insanın ailesinden başlayarak bütün toplumlarla barış ve hoşgörü içinde yaşamayı başarması yani toplumsallaşması için bu kuralları öğrenmesi özümsemesi ve onlardan hukuk kuralları çıkarması gerekmektedir. Toplum değerlerinden süzülen bu kurallar sayesinde gençler birer hanımefendi ve beyefendi olarak yetişecektir. Birbirlerine iyi gözle bakacak sevgi saygı ve güven duyguları yeşerecektir. Bu düzenli ilişkiler sayesinde aile toplumlar ve toplumlar arasındaki uyumlu ilişkiler; "insanlık ailesinin de" hayal değil sonuncu gerçek olduğunu insanlığa hatırlatacaktır.