Eser kural olarak AB Hukukunun açıklanması ve incelenmesi amacına yöneliktir. Ancak Türkiye'nin yarım yüzyılı aşan "AB serüveni"nde Türkiye-AB ilişkilerinin üç beş satırla geçiştirilmesi amaca uygun olmayacağından eserin son bölümü Türkiye'nin AB üyesi olmasına yönelik girişimlere görüşmelere ve ilerlemelere özgülenmiş; "ibret verici" saptamalar ve uyarılar içeren "İlerleme Raporları"nın (Progress Reports) ışığında bir süreden beri yerinde sayan ilişkilerin bugünkü durumuyla ilgili bir "değer yargısı"na ulaşılmaya çalışılmıştır. Çökmüş bir imparatorluğun enkazından "ulusal bir kurtuluş savaşı" verdikten sonra Gazi Mustafa Kemal'in ve devrimci kadrosunun yaratmış olduğu 20. yüzyılın en dinamik ve örnek Cumhuriyetinin AB ilişkilerinde yarım yüzyıl sonra getirilmiş olduğu durum son derece düşündürücüdür. Türkiye-AB ilişkileri "laik Cumhuriyet"in düşmanları tarafından iç politikalara ilişkin amaçlar için bir süre "kullanılmış"; daha sonra da "oluruna bırakılmış"tır.