Son çeyrek yüzyılda halkla ilişkiler ve turizm alanını ayrı ayrı konu edinen çok sayıda makale ve kitap kaleme alındı. İçinde bulunduğumuz süre zarfında bu iki alanı bir potada değerlendirebilmek ve bütünleştirebilmek ise önemli bir ihtiyaç olarak görülmekle beraber hem uluslararası halkla ilişkiler hem de turizm araştırmaları açısından önemli bir açılıma kapı aralıyor. Destinasyonların ve ülkelerin tanıtımı artık klasik tanıtım yöntemlerinden farklı olarak değişim sürecinin dönüşümünden pay alarak kendini yeni kavram ve uygulamalarda ifade edebiliyor. Hedef kitle ile sağlıklı ve sağlam iletişimin en etkili formlarından birini oluşturan halkla ilişkiler tanıtım ve turizm araştırmalarında da önemli roller üstlenebiliyor.
Bu çalışma küreselleşme ile değişen sistem ve yapılarda daha iyi bir tanıtımın nasıl yapılabileceği ile ilgili kavramlar ve örnekler içermektedir. Kapsamlı bir literatür taraması ve Türkiye örneğindeki uygulama ile çalışma tanıtım turizm ve halkla ilişkiler kavramlarını diyalogsal perspektif ve tüketici odaklı değerlendirme üzerinden analiz etmeye çalışmaktadır.