"Şimdi uyu oğlum ve düşünme gelmekte olanları." "Gelmekte olanların bizi yarınsız bir gecede koyacak olmalarına aldırma sen de dede." Ve özlem ki en namussuzudur buraların. Ve ölüm - pek çok- defa bir son olmazdı. Geride kalanlar için farklı bir başlangıç sayılırdı. Hikâyelerin ise kimi gideni konu alırken diğerleri için geride kalanlar olurdu malzeme. Sivri birileri çıkarsa onlar da ne gideni ne kalanı değil gidenle kalan ayrımını gerçek kılan o gerekli ama acı akıbeti dolardı kalemine. Biz bunlardan hangisi arasında yer aldığımız derdine düşmeksizin kalemin ve hikâyenin mevcudiyeti ardında arayacağız asıl gayeyi. Bazı geceler daha bir yakınımda işitirim o ürkek soluyuşlarını ölümün. Gideceğim bir yer var mı diye bakınırım şöyle etrafıma. Etraf alabildiğine sessizlikle kaplanmış olur çoğu zaman. Kimsecikler yokken sessiz kalması tuhaf gelmez bana etrafın; silkinip uyanmayı ve ensemden gelen solumayı gerilerde bırakmayı isterim. Pek çok başaramam hani. Nicedir başarısızlıklarımın kahrımı dipdiri tuttuğunu düşünür oldum böylece. Ve bu solumaların daha sık uğrar hale gelişini bu başarısızlıklarıma bağlar oldum. Ağlar oldum.